3 Eylül 2012 Pazartesi

ONBİNLER BARIŞ DEDİ

1 Eylül Dünya Barış gününde sokağa çıkan savaş karşıtları "Suriye'de Emperyalist Müdahaleye Hayır, Kürt Sorununda demokratik Çözüm" dedi.

İstanbul
Kadıköy'de yapılan 1 Eylül Dünya Barış Günü mitingine binlerce kişi katıldı. Haydarpaşa Numune Hastanesi ve Tepe Natilus önünde toplanarak iki kolda Kadıköy'e yürüyen binlerce kişi, 'savaşa son barış istiyoruz' dedi.

DİSK, KESK, TTB, TMMOB, HDK, Halkevleri, ÖDP, ÜİK-Der'in de aralarında bulunduğu sendika, parti, meslek örgütleri ve demokratik kitle örgütlerinin düzenlediği 1 Eylül mitingi Kadıköy Meydanı'nda yapıldı. 

Miting saygı duruşunun ardından tertip komitesi adına Atilla Gürkan konuşma yaptı. Katılımcıları selamlayarak konuşmasına başlayan Gürkan, mitingi örgütleyen kurumların temsilcilerini kitleyi selamlamaları için sahneye çağırdı.


Kürsüye çıkan Hilmi Yarayıcı, Hatay'dan geldiğini anlatılanların yalan olduğunu, eli katil katillerin Hatay'da yaşayanları tehdit ettiklerini söyledi. Suriye'den gelen mültecilerin, Hatay'da bir arada barış içinde yaşayan Alevi-Sünniler arasını açtığını belirtti. Yaşananları kısaca anlatan Hilmi Yarayıcı, Hatay'daki kurumların hazırladığı bir metni okudu. Metinde, "Savaşın, halklara karşı düzenlenmek isteniyor. Bu savaşı reddediyoruz" denildi. 1 Mart tezkeresine izin vermedik bu savaşa da izin vermeyeceğiz" denildi. Hilmi Yarayıcı'nın konuşması, "Katil Erdoğan sloganlarıyla yanıt buldu.

İstanbul Tabip Odası İstanbul Şubesi Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu kürsüye çıktı. Çerkezoğlu konuşmasını, meslek örgütleri adına yaptı. İHD İstanbul Şube Başkanı Ümit Efe bir konuşma yaptı.

Kürsüye çıkan ÖDP İl Başkanı Avni Gündoğan, ölümün kutsandığı savaş tamtamlarının çalındığı savaş günleri geçiriyoruz. İktidar savaşı aşkla seviyor." dedi. İktidar, halklar arasında kin tohumları seriyor diyen Gündoğan, çok renkli çok kültürlü durumu inkar ediyor dedi. Savaşa hayır barış için bir araya geldiklerini söyleyen Gündoğan, “Susmayacağız, barış için türküleri söylemeye devam edeceğiz" dedi. Gündoğan, "Şimdi Deniz olmalıyız, Kemal Pir olmalıyız, Kaypakkaya, Mahir Çayan olmalıyız; emperyalizme karşı mücadele etmeliyiz” sözleriyle konuşmasını tamamladı.


Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy, AKP hükümetinin, emperyalizmle girdiği ortaklıkla Ortadoğu halklarını savaşa sokuyor, halkların geleceğiyle oynuyor, geleceğini karartıyor. Kürt halkının siyasi ve kültürel taleplerini savaşla karşılayan AKP, sınırları da aştığını" söyledi. 

BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, HDK adına yaptığı konuşmasında, “Biz başta Kürt halkı olmak üzere tüm dünya halklarına saygı duyuyor, onlarla onur duyuyoruz. Barış artık çözümdür. Barış diyen çözüm demek zorunda olduğu ünlerden geçiyoruz. Çözüm diyen müzakere demelidir. Müzakere diyen Kürt halkın siyasi önderi onur kırıcı bir şekilde tecritte tutulan sayın Öcalan üstündeki tecrit kaldırılmalıdır. Bu kadar açık ve bu kadar yalındır” dedi.

Kürsüye son olarak, BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş çıktı. Demirtaş, “Savaşı bitirmenin bir tek yolu vardır. 'Adil eşitlikçi özgürlükçü bir yaşam için hep birlikte direniş.' Erdoğan, bu savaş duyulmasın, kimse karşı çıkmasın ki ben savaşı yıllardır sürdüreyim diyor. Ama mızrak çuvala sığmıyor. Dünyanın neresinde ne oluyorsa artık hepimiz haberdarız. Kendi halkından ne kadar saklayabilsin, bize yalancı diyerek ölümleri durdurabilir misin. Dedim ya barış vicdan işidir, yoksa başbakan da olsan vicdanın yoksa barışı yapamazsın” dedi.

Miting, Emeğe Ezgi, Bandista ve Agira Jiyan'ın ezgileriyle devam etti.


Ankara
Toros sokakta 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla buluşan demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler buradan Kolej Meydanı’na bir yürüyüş düzenledi.

Kolej Meydanı’nda barış ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına yapılan saygı duruşunun ardından, miting için kurulan kürsüden katılımcı örgütlerin ve siyasi partilerin ortak metnini Ankara Tabip Odası Sekreteri Selçuk Atalay okudu.

Almanya’nın Polonya’yı işgal etmesi ile başlayan paylaşım savaşlarının kirli tarihinin bugün aynı vahşet ile devam ettiğini söyleyen Atalay, Ortadoğu’da yaşanan savaşa dikkat çekti.

Suriye’nin kaderinin Suriye halklarının elinden alınmaya çalışıldığı bu süreçte AKP Hükümeti’nin, Suriye’ye karşı yürütülen operasyonların merkezinde yer aldığını ve bunu halka anlatması gerektiğini belirten Atalay, “Türkiye’yi emperyalist müdahalelerin maşası değil, barışın ve kardeşliğin savunucusu ve mücadelecisi haline getirmek hepimizin görevidir” dedi.

Selçuk Atalay’dan sonra kürsüye asker yeğenini kaybeden Barış Annesi Fatma Temel çıktı. Yeğeninin 20 günlük askerken savaşa sürüldüğünü söyleyen Temel, “Türk halkı örgütlenmeli ve bu savaşa karşı onlarda sesini yükseltmeli” dedi.

Fatma Temel, “Birileri oğullarına bedelli askerlik yaptırırken bizim çocuklarımızı savaşa sürüyorlar. Emekçi Türk halkına sesleniyorum bu savaşa birlikte karşı duralım” diye konuştu.

Mitinge, BDP, EHP,ÖDP, TKP, Halkevleri, Partizan, Odak, Alınteri, BDSP, LGBTT, TMMOB, KESK, ÇHD, DİSK, PSAKD, Ankara Tabip Odası destek verdi.


İzmir 
1 Eylül Dünya Barış Günü'nü kutlamak için Cumhuriyet Meydanı'nda bir araya gelen binlerce yurttaş, sloganlarla Gündoğdu Meydanı'na yürüdü. Yürüyüşe HDK bileşenleri, KESK, TÜMTİS, Alevi Bektaşi Federasyonu, Halkevleri, TKP 1920, ÖDP, İHD katıldı.

Mitingde konuşan BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, yıllardır devam eden savaşın halkın hakları verilmezse devam edeceğini söyleyerek, Kürt sorunun 90 yıldır yapılan katliamlara, faili meçhullere ve tutuklamalara rağmen çözülmediğine dikkat çekti. "Kürt sorunu mücadele sorunu değil müzakere sorunudur" diyen Sakık, AKP hükümetini kastederek, "Ama bunlar geçmişten ders almıyor. Silaha, cezaevlerine tapıyorlar. Sorunu böyle çözeceklerine inanıyorlar" şeklinde konuştu.

Sakık'ın ardından sendika ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri birer konuşma yaptı. Ardından miting sanatçı Ferhat Tunç'un türküleri ile devam etti.


Eskişehir
Eskişehir'de 1 Eylül günü biraraya gelen yüzlerce kişi savaşa karşı barış sesini yükseltti.
Adalar mevkiinden başlayan yürüyüş Hamamyolu'nda son bulana kadar hiç susmayan kortejler sık sık "Katil ABD, işbirlikçi AKP", "Katil ABD Ortadoğudan Defol" sloganları attı.

Ülkemizde, bölgemizde ve dünyada barış istenildiğinin üzerine sıkça vurgu yapılan eylemde ortak açıklama KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü BES Şube Başkanı Ayhan Gürler tarafından okundu. Gürler açıklamasında "Bizler, "Barış içinde bir dünya ve Türkiye mümkündür" diyoruz. Mücadele ruhumuzun bizlere kattığı güvenle bu inanca sahip çıkıyoruz. Artık kimsenin ölmediği, bombalardan ve silahlardan temizlenmiş bir ülke, bir dünya istiyoruz. Çağrımız; toplumsal hayatın tüm noktalarında ülkemizde ve Ortadoğu bölgesinde barışı mümkün kılacak, bir arada yaşam duygularını güçlendirecek somut adımların artık derhal hayata geçirilmesi sorumluluğunu üzerinde taşıyan örgütlü, örgütsüz tüm insanlaradır.

Evet, şimdi daha güçlü bir barış çağrısını seslendirme zamanıdır. Ülkede, bölgede ve dünyada barış için, kardeşlik ve özgürce bir arada yaşamak için, şimdi her zamankinden daha fazla mücadele etme zamanıdır." dedi.


Antakya
Suriye’ye Emperyalist Müdahaleye Hayır Platformunun çağrısıyla Eğitim-Sen önünde bir araya gelen binlerce kişi büyük bir coşkuyla yürüyüşe geçti. Savaş karşıtlarının önü polis barikatıyla kesildi ancak polis barikatı kısa sürede geri çekildi ve yürüyüş devam etti.

Eylemciler, Asi Nehri kenarındaki Saray Caddesi’ni miting alanına dönüştürdü. Saray Caddesi’ndeki mitingdeki basın açıklamasını Suriye’de Emperyalist Müdahaleye Hayır Platformu” adına Hatay Tabip Odası Başkanı Selim Matkap okudu.

Matkap, AKP’nin Suriye’ye yönelik emperyalist müdahaleye taşeronluk yaptığını belirtti. Hatay kentinin el Kaide ve benzer dinci örgütlerin yuvası haline getirilmesine izin vermeyeceklerini söyleyen Matkap, ABD emperyalizmine ve onun taşeronu AKP iktidarına karşı herkesi sokağa ve mücadele etmeye çağırdı.

Platform adına yapılan açıklamanın ardından yapılan konuşmalarda emperyalist savaş karşıtı Hatay halkının yanında olduklarını dile getirildi ve barış mücadelesinin ülke geneline daha kitlesel bir şekilde yayılması gerektiğine vurgu yapıldı.

Antakya halkının büyük destek verdiği eylem, “Suriye halkı yalnız değildir”, “Katil ABD, işbirlikçi AKP” "Antakya'da el kaide istemiyoruz" sloganlarıyla son buldu.


Diyarbakır
HDK bileşenleri, KESK, DİSK, TMMOB, İHD’in de aralarında bulunduğu sendika, parti, meslek örgütleri ve demokratik kitle örgütlerinin düzenlediği 1 Eylül Dünya Barış Günü mitingi İstasyon Meydanı’nda yapıldı. 

BDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu ile Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir BDP otobüsü ile miting alanına gelmek istedi. Buna izin vermeyen polis, Zenderlioğlu ile Baydemir’i tartakladı.

Miting alanı ve çevresi çevre illerden takviye gelen polisler tarafından abluka altına alındı. Meydana çıkan yollara TOMA, çevik kuvvet polisleri ve zırhlı araçlar konumlandırıldı. Diyarbakır’ın Bağlar ve Yenişehir ilçelerinde bulunan karakolların önlerinde de polis yoğun güvenlik önlemi aldığı gözlendi.

Mitingin açılış konuşmasını yapan tertip komitesi başkanı İdris Ekmen, "Barışa inancınız, mücadeleniz güç veriyor bize. Mitingimizi tarihi bir dönemde, savaşın yükseldiği bir dönemde gerçekleştiriyoruz. Bu günlerde işte Amed, işte Amed halkı barışını sesini ortaya koyuyor. Burası artık İstasyon Meydanı değil barış ve özgürlük meydanıdır. Ortadoğu ise kan gölüne dönmüş durumda, yanı başımızda Suriye halkı birbirini boğazlıyor. Biz barıştan ve kardeşlikten yana tavrımızı koyduğumuz bu dönemde maalesef AKP savaşçı bir dış politika ile Türkiye'yi iç savaşa sürüklüyor. Suriye'de yaşayan Kürtler şimdiye kadar kimliği yoktu. Şimdi demokratik halklarını aldı diye AKP Suriye'ye savaş kışkırtıcılığı yapıyor” diye konuştu.
Açılış konuşmasının ardından Dicle-Fırat Kültür Merkezi korosu sahne aldı. Seslendirdiği İzgilerle alanda bulunanları coşturdu.

Daha sonra söz alan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e seslenerek, “2012 yılında senin dünyanda hiçbir halk statüsüz kalmayacak. Kürt halkı, Kürdistan’da statü sahibi olacaktır. Güney Kürdistan’da olduğu gibi, Suriye Kürdistan’ında olduğu gibi, İran Kürdistan’ında olduğu gibi burada da olacaktır” dedi.

Baydemir’in ardından konuşan BDP Diyarbakır Milletvekili Nursal Aydoğan, Diyarbakır'da barış demenin Kürt sorununun çözümü anlamını taşıdığını kaydederek, "Kürt halkına özgürlük, Sayın Öcalan'a özgürlük demektir. Başbakan televizyon kanallarında 'Kürt sorunu yoktur' dedi, 'Herkes safını belirlesin' dedi. PKK devrimci operasyon başlattığını söyledi. Ey başbakan, ey AKP'liler! Buradan size sesleniyorum. Bizim safımız o gün değil, çoktan bellidir. Safımız bugün İstasyon Meydanı'dır, ezilenlerin yanıdır, Kürt halkının yanıdır, Kürt özgürlük mücadelesinin yanıdır, Roboskili ailelerin yanıdır. Biz safımızı belirledik, siz safınızı belirleyin. Kürt sorununu çözmek istiyorsan adres bellidir. Başka çözüm yolu olsa söyleriz. Bu sorunu çözmek istiyorsan masanın bir başına Sayın Öcalan'ı diğer başına da devleti koyacaksın. Sorun ancak bu şekilde çözülür" diye kaydetti.

Sanatçı Servet Kocakaya ve Seyda Perinçek'in seslendirdiği şarkılarla son bulan mitingde dağılan kitle ile polis arasında kısa süreli bir gerginlik yaşandı.


Antalya
1 Eylül Dünya Barış günü Antalya'da yürüyüş ve basın açıklaması ile kutlandı. HDK bileşenleri, ÖDP, KESK ve Halkevinin desteklediği etkinlik Halk Bankası önünden başlayıp Attalos Heykeli'ne kadar sürdü. "Yaşasın halkların kardeşliği", "Savaşa hayır barış hemen şimdi" şeklinde sloganların atıldığı yürüyüşte polis, "Barışın elçisi İmralı'da" ve "Öcalan'a özgürlük" yazılı dövizleri kaldırmak istedi. Yürüyüş sonrası grup adına basın açıklamasını okuyan HDK Antalya sözcüsü Zarife Atik, ölümlere seyirci kalmamak ve ortadoğunun kan gölüne dönmemesi, Kürt sorunun demokratik ve barışçıl çözümü için barış istediklerini söyledi.

Malatya
Emeksiz Caddesi'nde bir araya gelen emek ve demokrasi güçleri, Soykan Meydanı'na yürüdü. Eyleme, İHD, ESP, BDP, HDK, EMEP, ÖDP, KESK ve PSAKD katıldı. Yürüyüşe CHP de destek verdi.

Mitingde konuşma yapan İHD Şube Başkanı Servet Akbudak, Suriye'ye yönelik saldırı hazırlıklarına dikkat çekti, bölgede yaşanan şiddet ve çatışmalı ortamdan, Türkiye'nin ciddi biçimde etkilenmesinin kaçınılmaz olduğunu belirtti.

Kürt sorunu ekseninde devam eden silahlı çatışmalar nedeniyle hergün insanların öldüğünü hatırlatan Akbudak, "Ocaklara ateş düşmektedir" dedi.


muhalefet.org



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder