21 Temmuz 2012 Cumartesi



Efendim ne demişlerdi bizlere; ‘her koyun kendi bacağından asılır’. Peki ne öğrenmiştik sınav sistemimizden ve bize dayatılandan; en yakın arkadaşımızın bile rakibimiz olduğunu. Hep birilerin üstüne basmalıydık daha yukarı tırmana bilmek için taaki biri gelip bizim üstümüze basana dek. Ne arkaya bakmayı düşündük, ne de arkada kalanları. Ne yaptıysak onu bulduk, düşerken arkadaşımız elinden tutmadık ve biz kapaklanırken yere kimsede elimizden tutmadı. ‘Etme, bulma dünyası’ işte. Hep gözümüz kapalıydı, hiç farklıyı ve ya başkayı düşünmedik, hatta düşünmeyi denemeyi bile denemedik. Oysa ne diyordu Ernesto Che Guevara “Dayanışma halkların inceliğidir”. İşte bencilliği ve rekabeti en büyük erdem olarak benimseyenler, ne Ernesto’yu, ne de bizleri anlayabilir. 

Eğer insanlık bir erdem işi ise dayanışmada bu erdemlerin en büyüklerindendir. Farklı bir hayatı kurmaya başlamak önce dayanışmayı örmekle başlar. Başkalarına çıkarsız yardım etme, bu günün liberal anlayışlarına elbette terstir ve tamda bu nedenle devrimcilerin en büyük özelliğidir. Ve işte bu nedenle devrimciler dayanışma işçileridir. 

Yine kiraz mevsiminin işçileri bahçe yollarındalar. Hem yoksul köylülerle dayanışmayı büyütecekler, hem de devrimcilerin bastığı her toprak parçasına nasıl inanç ve kararlılığı taşıdıklarını bir kez daha gösterecekler. Başka bir yaşamın, birinin elinden tutularak da ilerlenebildiğinin, geride kimseyi bırakmamak için bir gözünün sürekli arkada olabileceğinin ve aynı şekilde diğer gözünde geleceği ne kadar net seçebileceğinin ispatı olacaklar. 

"yarin yanağından gayrı/ her yerde her şeyde hep beraber/ diyebilmek adına/ evlerin/ yurtların/ dünyaların ve/ kozmosun kardeşliği adına’’ diyordu Nazım Hikmet, yıllar ötesinde Şeyh Bedrettin’e atıfta bulunarak. İşte Nazım’ın ve Bedrettin’in çağrısına katıyor çağrısını Gençlik Muhalefeti ve geleceği ipotek altına alınan, yalnızlaştırılan, cemaat-tarikat ağlarıyla biat kültürünün parçası haline dönüştürülmek istenen tüm gençleri dayanışmaya çağırıyor. Üniversitelerde, liselerde büyüterek sürdürdüğü mücadelesini şimdi; fındık, vişne, kayısı, çay bahçelerine, Samandağ'a ve Dersim'e taşıyor… 

- Vişne Toplama: 25 Haziran - 1 Temmuz - Tokat 
- Samandağ Festivali: 11-15 Temmuz - Samandağ 
- Kayısı Toplama: 15-22 Temmuz - Malatya 
- Munzur Festivali: 26-29 Temmuz - Dersim 
- Fındık Toplama: 15-20 Ağustos - Fatsa 
- Çay Toplama: 25-30 Ağustos – Hopa

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder