21 Temmuz 2012 Cumartesi

NEWROZ PİROZ BE!

Yeni gün anlamına gelen Newroz bir çok Doğu halkının bayramıdır.Fakat diğer halklar için sadece baharın gelişi gibi bir anlam içerirken,Kürt halkı için bundan çok daha fazla ve siyasi bir anlam taşır. 

Zalim Kral Dehak'a karşı Demirci Kawa'nın önderliğindeki başkaldırının tarihidir aynı zamanda Newroz. Hikayeye göre çok eski zamanlarda, henüz yeryüzünde kimsenin olmadığı dönemlerde Zervan isimli tanrının iki oğlu olur. Biri Hürmüz’dür, bereket ve ışık saçandır. Diğeri ise Ehriman’dır, kötülük ve kıtlık saçandır. Hürmüz yeryüzünde temsilini yapması için Zerdüşt’ü gönderir ve yüreğine sevgi akıtır. Zerdüşt de oğullarını ve kızlarını Hürmüz’e verir Ehriman bu durumu kıskanır ve yıllarca iyilerle savaşır. İyilere, Zerdüşt"ün soyuna Med coğrafyasında yaşamı zehir eder. 

Ehriman gökten ateşler yağdırır, fırtınalar koparır. Sonunda içindeki nefreti ve kötülük zehrini zalim Dehak’ın beynine akıtır ve onu bir bela olarak Asur ve Med halkının üzerine salar. Dehak’ın bildiği tek şey kötülük etmektir. Zalim Dehak halkın kanını emerken beynindeki zehir onu ölümcül bir hastalığın pençesine düşürür. Dehak acılar içinde kıvranıyor, hastalığına çare bulamıyordu. Dönemin hekimleri acılarının dinmesi ve yarasının kapanması için yaraya genç ve çocukların beyinlerinin sürülmesini tavsiye ederler. Böylece günlerce süren bir katliam başlar; her gün iki gencin kafası uçurulup beyinleri merhem olarak Dehak’ın yarasına sürülür. Katliam sürerken, sıra Med halkının çocuklarına gelir. Gençler öldükçe Fırat"ın, Dicle"nin, Mezrabotan’ın hali perişan ve içler acısıdır. Halk çaresiz ve güçsüz düşmüştür. Gençler katledilirken sıra bir gün Kawa adında bir demircinin en küçük oğluna gelmiştir. Daha önce de 17 oğlu bu uğurda öldürülen Kawa çaresizdir. 20 Mart’ı –21 Mart’a bağlayan gece sabaha kadar demir ocağının başında sabahlar ve oğlunu zalim Dehak’ın katlinden kurtarmak için çareler düşünür. Ve göğün yedinci katındaki iyiliğin temsilcisi, Ninowa’nın yoksul, yüreği sevgi ve umutla dolu olan demircisi Kawa’nın bileğine güç, aklına ışık verir. 21 Mart sabahı olduğunda Kawa kendi eliyle oğlunu Dehak’ın eline teslim etmek ister , zulmün ve kötülüğün kalesine girer. Oğlunu zalim Dehak’ın huzuruna çıkarırken örsünü Dehak’ın kafasına indirir. Dehak’ın ölü bedeni Demirci Kawa’nın önüne düşünce kötülüğün alevi Ninowa’da söner. Kısa sürede bütün Ninowa ve bölge halkı isyan eder ve ateşler yakarak saraya yürürler. Ninowa cayır cayır yanarken meşaleler elden ele dolaşır, dağ başlarında ateşler yakılır ve kurtuluş coşkusu günlerce devam eder. 

Her yıl olduğu gibi bu yıl da tartışmaların gölgesinde giriyoruz Newroz’a.Sistemin taşeronluğunu yapan AKP faşizmi, tüm hızıyla devam edip Uludere katliamını örtbas etmeye, Sivas katliamını unutturmaya çalışırken yasakçı zihniyetine Newroz ile devam edip, Newroz’un pazar günü kutlanma talebini reddetti.Gerçi bu halk düşmanı,yasakçı zihniyet bizi çok şaşırtmadı.Ne de olsa Kürt sorununa çözümü hala askeri operasyonlarda arayan,şiddeti öngören,'KCK' adı altında binlerce Kürt siyasetçiyi cezaevine koyan AKP faşizmini çok evvelden tanıyorduk biz.
Ama sadece AKP faşizmini değil Newroz’u kendi bedenleriyle kutlayan Mazlumları, Rahşanları da tanıyoruz biz ve biliyoruz ki her türlü yasaklamalara rağmen bu Newroz’da da o ateş etrafında binlerce insan özgürlük ve barış türkülerini dillendirecek,halaylar çekecektir. 

Ve hayal ettiğimiz halkların kardeşçe yaşadığı ,her dilden türkülerin beraber söylendiği yarınlar için yükselecektir Newroz ateşi. Çünkü bir arada yaşamın diğer adıdır Newroz. 

Newroz Piroz Be!...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder