21 Temmuz 2012 Cumartesi

KESİNTİLİ EĞİTİM, KESİNTİSİZ DALAVERE

Malumunuz, 4+4+4 yasa tasarısı, kamuoyunun ve başta Eğitim Fakülteleri olmak üzere bilim insanlarının ve uzmanların görüşüne dahi başvurulmadan, yangından mal kaçırır gibi Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu’ndan geçirilmiş ve TBMM gündemine sunulmuştur. Tek yaptığı yıkım olan, gücünü baskı kurmaktan alan AKP, böylelikle ülkenin ilk ve ortaöğretimini de alt üst etmiştir. 

Halkın geleceğine şekil veren böylesine hassas bir konunun yasalaşmasının getireceği felaketleri hatırlayalım önce: Okul öncesi eğitimini alması gereken 5 yaş grubu ilk 4 yıla (ilkokul gurubuna) dahil edilmiştir, bu durumda çocuklarda sağlık sorunları meydana geleceği aşikardır. Bu düzenleme çocuk-ların ilk 4 yıldan sonra ucuz iş gücü olarak kullanılmasına yol açacak, binlerce çocuk işçi meydana getirecek, çocuk sömü-rüsünü ve tacizini artıracak, kız çocuklarda okullaşma oranını ciddi boyutta düşürecek, çocuk gelinler yaratacak, dershanelerin artma-sına yol açarak ve eğitimde ki ticarileşmeyi artırarak, besle-yecektir. Özellikle yoksul kesimin çocuklarının eğitim seviyesini, yaşam becerisini düşürecektir. Bu yasanın yararlı olduğunu söyleyenler için şunu hatırlatmakta yarar var: “Mesleğe yönlendirme çok önemli, biz bunu sağlayacağız... “ diyen iktidarla, meslek liseleri için öğretmen yetiştiren Teknik Eğitim Fakültelerini kapatan yine aynı iktidardır. 

AKP cami yaptırmak yerine var olan okulların koşullarını iyileştirip olanaklarını artırmaya yönelseydi, derslik sayılarını artırıp öğretmensiz okullara öğretmen atasaydı, mezhepçi ve insana saygı duymayı bilmeyen bir neslin temelleri atılmazdı. Çocuklara dayatılan “kuran” ve “peygamberin hayatı” dersleri sadece bir dinin sadece bir mezhebinin, daha ziyade devletin kendi resmi yorumunun kabul ettirilmesini amaçlamaktadır. Bu uygulama da beraberinde, diğer inançları yok sayıcı ve ayrımcı tutumu güçlendirecektir. Promosyonlarla para vererek, teşvikte bulunarak öğrencileri sevdalısı oldukları İmam Hatiplere çekmeye çalışan iktidar ve yalakalarının, kendi çocuklarını neden yurt dışında okuttukları da ayrı bir merak konusudur. 

Bu eğitim sisteminde yer alan öğretmenler, üniversite hocaları, bu okullara çocuğunu gönderen anne babalar, eğitim gören öğrenciler ve bu ülkenin DİĞER insanları hiçe sayılarak yasallaşan 4+4+4 ‘e karşı, ‘yasa geçti, artık yapacak bir şey yok’ mu diyeceğiz?, yoksa durumun en başından beri farkında olanlar olarak kendimize gelip harekete mi geçeceğiz? 4+4+4 hepimizi ezmeden ve örgütlenmek için artık mağdur aramadan, okulların bölünmesine karşı birçok yerde velilerin yaptıkları eylemlere şöyle bir bakmanın zamanıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder