1 Aralık 2012 Cumartesi

AKP KAYBEDECEK, ÜNİVERSİTE KAZANACAK!

Üniversiteliler YÖK’ün kuruluşunun 32. yılında Ankara’da olacak. Üniversiteleri gericilikle teslim almaya çalışanlara, savaş çığırtkanlarına, YÖK’e ve AKP’ye karşı Türkiye’nin dört bir yanından gençler 9 Kasım’da buluşacak. 

YÖK kurulalı 32 sene oldu. Bu 32 sene üniversitelerde YÖK’e karşı verilen eşit, parasız bilimsel ve anadilde eğitim mücadeleleriyle geçti. Bu sürenin son on senesi ise AKP iktidarının üniversiteleri teslim alma çabasına sahne oldu. AKP başaramadı, üniversiteliler teslim olmadı. 

Ancak AKP durmuyor. Sürekli yeni yollar deniyor. Üniversitelileri tutuklamalarla sindirmeyi denediler. Toplumun AKP’ye karşı direnen bütün kesimlerini hedef alan AKP yargısı üniversitelileri de hedef aldı. Yüzlerce öğrenci, sadece AKP’ye karşı çıktıkları için tutuklandı. Ama bu yetmedi. Üniversitelileri sindiremediler. 

“Her üniversiteye bir cami” ,“dindar ve kindar nesiller istiyoruz” dediler. Üniversiteleri gericilik eliyle teslim almaya çalıştılar. Gericilik eliyle kendilerine biat eden bir nesil yaratmaya çalıştılar. Üniversitelerde bu maya da tutmadı. 

Üniversiteleri Suriye’ye yönelik savaş çığırtkanlıklarının bir parçası haline getirmek istediler. Birçok ilde üniversite yurtlarını Özgür Suriye Ordusu militanlarına açtılar. Üniversitelerde savaş yanlısı konferanslar düzenlediler. Yalanlarıyla bizleri Suriye halkına karşı kışkırtmaya, tezkereleriyle yalanlarının peşinden koşturmaya çalışıyorlar. Türkiye’de Kürt halkına yönelik politikalarında yaptıkları yetmezmiş gibi bir de Suriye’deki Kürtlere el atıyorlar. Kürt ve Alevi düşmanlığını yükselterek insanları Suriye’ye yönelik bir savaşa ikna etmeye çalışıyorlar. Ne yapsalar tutmuyor, gençlik bu haksız ve kirli savaşa ikna olmuyor. 

Harçları kaldırarak gençliğin ağzına bir parmak bal çalmaya çalıştılar. Üniversiteli gençliğin yıllarca YÖK’e karşı verdiği parasız eğitim mücadelesini bir hamleyle unutturabileceklerini sandılar. Ancak, kimseyi parasız eğitim istediklerine inandıramadılar. İkinci öğretim harçlarını kaldırmamaları, AKP döneminde vakıf üniversitelerinin sayısında patlama yaşanması bu konuda samimi olmadıklarını gösteriyordu. Parasız eğitim konusunda samimi olmayanların piyasacılık konusunda samimi olduğu birçok üniversitede yemekhanelere yapılan zamlarla ortaya çıktı. 

Ellerinde meşruiyetini yitirmiş bir disiplin yönetmeliği vardı. “Üniversitelerde siyaset serbest olacak” deyip yeni disiplin yönetmelikleri yazdılar. Aslında yalnızca daha uygulanabilir bir disiplin yönetmeliği istedikleri hızla açığa çıktı. 

Şimdi de özel üniversitelerin önünü açacak, yurtdışındaki üniversitelerin Türkiye’de kampus kurmasına olanak sağlayacak, üniversiteleri tamamen piyasanın güdümüne sokacak yeni bir YÖK yönetmeliğinden bahsediyorlar. Mütevelli heyetlerini üniversite konseyi diye yedirip üniversitelilere söz hakkı tanımazken patronlara üniversite yönettirmeye çabalıyorlar, adına da demokrasi diyorlar. Bologna süreci adı verilen neoliberal dönüşümünün üniversitelerdeki bayraktarlığını yapmaya çalışıyorlar. 50/d yasasıyla üniversitelerde asistanları güvencesiz kılmaya çalışıyorlar. Bir de yaptıklarına reform deyip destek bekliyorlar. İstedikleri kadar çabalasınlar kaybetmeye mahkumlar. 

YÖK’e karşı eşit, parasız, bilimsel, anadilinde eğitim hakkını, AKP’ye karşı Türkiye’nin geleceğini, emperyalistlere ve savaş çığırtkanlarına karşı barışı, AKP gericiliğine karşı özgürlüğü savunanlar 9 Kasım’da Ankara’da buluşuyor. 

AKP, YÖK, sermaye, gericilik, emperyalizm kaybedecek! Üniversite kazanacak!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder